Ramazan Ayı ve Önemi
Ramazan ayı, ay takvimine (aya göre hesaplanan) göre, dokuzuncu ayın adıdır. Ramazan ayının dinimizde büyük bir önemi ve diğer aylar arasında seçkin bir yeri vardır. Çünkü kutsal kitabımız Kur'an bu ayda indirilmeye başlanmıştır. Kur'an'da bin aydan daha hayırlı olduğu bildirilen "kadir gecesi" yine bu ay içinde kutlanır. Ayrıca İslam'ın temel ibadetlerinden olan oruç da bu ayda tutulur. Bu nedenle Ramazan ayı, Müslümanlar için en kutsal aydır ve ona "on bir ayın sultanı" denilmiştir.
Ramazan, Kur'an ayıdır
Ramazan ayını değerli kılan nedenlerden birisi, Kutsal kitabımız olan Kur'an'ın bu ayda indirilmiş olmasıdır. Yüce Allah Kur'an'da " Ramazan ayı insanları kurtuluş yolan götüren, doğruyu yanlıştan ayıran Kur'an'ın indiği aydır. "(Bakara suresi, ayet 185) buyurmuştur.
Kur'an', Allah tarafından insanlara öğüt vermek ve yol göstermek için gönderilmiştir. Bu nedenle Kur'an insan için hayati değer taşır. Kur'an okumak bir ibadettir. Peygamberimiz Allah'ın bildirdiği görev ve sorumluluklarımızı sıkça hatırlamamız için Kur'an'ı çok okumayı teşvik etmiştir.
Müslümanlar, ramazan ayında Kur'an okumaya her zamankinden daha çok özen gösterirler. Bunun için evlerde veya camilerde bir araya gelerek, her gün Kur'an'dan yirmi sayfa okurlar. Ramazan ayının sonuna gelindiğin de ise Kur'an'ı baştan sona bir kez okumuş olurlar. Buna hatim denir. Daha sonra hatim duası yapılır. Müslümanlar yüzyıllar boyu bu geleneği devam ettirmişlerdir.
Kur'an, Ramazan ayında inmeye başlamıştır
Kur'anı Kerim, ramazan ayının Kadir Gecesi'nde indirilmeye başlanmıştır. Kadir gecesi ramazan ayının 27. gecesi olarak bilinir. Yüce Allah Kadir Gecesi'nin "Bin aydan daha hayırlı" olduğunu haber vermiştir. Peygamberimiz de "Kim inanarak ve sevabını Allah'tan umarak Kadir Gecesi'ni değerlendirirse geçmiş günahları bağışlanır" (Buhari) buyurarak, bu gecenin önemini belirtmiştir.
Ramazan, oruç ve sabır ayıdır
Ramazan ayını önemli kılan etkenlerden biri de, dinimizin temel ibadetlerinden olan orucun bu ay içinde tutulmasıdır. Yüce Allah Kur'an'da "…Kim Ramazan ayına ulaşırsa oruç tutsun" (Bakara suresi, 185. ayet) buyurarak, ramazan ayında oruç tutulmasını emretmektedir. Bu nedenle Müslümanlar ramazan ayı boyunca oruç tutarlar.
Ramazan ayı oruç, ibadet ve sabır ayıdır.
Allah'ın rahmet ve bağış kapılarının açıldığı aydır. Sevgili Peygamberimiz, ramazan ayında içtenlikle yapılan dua, ibadet ve iyiliklerin Allah katında daha değerli olacağını bildirmiştir.
Ramazan ayının yaşayışımız üzerinde ne gibi etkileri vardır?
Gerçekten ramazan ayının yaşayışımız üzerinde ayrı bir etkisi vardır. Bu ayın yaklaşması ile birlikte hazırlıklara başlanır. Ramazan boyunca yiyeceğimiz özel yemeklerin malzemelerini önceden alırız. Evlerimizde genel temizlik yapılır. Çevremizde bazı camilerin minarelerine mahya denilen "Hoş geldin ya şehri ramazan" gibi yazılar görürüz. Radyolar, televizyonlar özel ramazan programı yaparlar.
Ramazanda oruç açma vaktinin ayrı bin neşesi vardır. Bütün aile bireyleri hep birlikte sofraya oturur, oruç açma vaktini gelmesini bekleriz. Ezan veya top sesinin duyulmasıyla birlikte orucumuzu dua ile açarız. Yemeğimizi yedikten sonra dua ederek Allah'a şükrederiz. Sonra akşam namazını kılar ve teravih namazı için hazırlıklara başlarız. Bu ayda camiler dolar taşar.
Ramazan ayı gerçekten bir ibadet ayı olarak yaşanır. Namaz ve orucun yanında aynı zamanda bir yardımlaşma ayıdır. Bu ayda yoksullar, düşkünler daha çok hatırlanır. Geleneğimizde yakınlar, komşular, yoksullar iftara çağrılır. Maddi durumu iyi olmayanlar için iftar sofraları düzenlenir.
Rasulullah'ın Ramazan Hayatı
Efendimiz, Ramazan’da gözle görülür şekilde cömertliğini artırırdı. İbni Abbas (R.A.) şöyle dedi;“Rasülüllah (S.A.V.) insanların en cömerdi idi. O’nun en cömert olduğu anlarda ramazanda Cebrail’in kendisi ile buluştuğu zamanlardı. Cebrail (A.S.) ramazanın her gecesinde Hz. Peygamber ile buluşur, (karşılıklı) Kur’an okurlardı. Bundan dolayı Rasülüllah (S.A.V.) Cebrail ile buluştuğunda esmek için engel tanımayan bereketli rüzgârdan daha cömert davranırdı.”
Âlemlere rahmet olarak gönderilen Allah’ın elçisi ramazanda ibadeti ziyadeleştirir ve yakınlarını da buna teşvik ederlerdi: Hz. Hatice annemiz (Allah O’ndan razı olsun) şöyle dedi: “Ramazan ayının son on günü girdiğinde Rasülüllah (S.A.V.) geceleri ihya eder,ev halkını uyandırır, ibadete soyunarak eşleriyle ilişkiyi keserdi.”
Efendimiz ramazan gecelerinde teravin namazı kılardı; Ebu Hureyre (R.A.) şöyle dedi; Rasülüllan (S.A.V.) kesin emir verilmeksizin ramazan gecelerinde ibadet etmeyi tavsiye eder ve şöyle buyururdu;“Kim ramazanın faziletine inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek teravih namazını kılarsa, geçmiş günahları bağışlanır.”
İmam Buhari Hadis metnindeki bu “inanarak” kaydından hareketle onu sahihinde “Nafile olan teravih namazını kılmak imandan kaynaklanır” başlığı altında kaydedilmiştir. Teravih namazının önemini dikkate alan İmam-ı A’zam Ebu Hanife de onun “Sünnet-i Müekkede” olduğuna hükmetmiştir.
Rasülüllah (S.A.V.) Cebrail (A.S.) ile karşılıklı Kur’an okuyarak mukabele ediyordu. Yüzlerce yıldan beri gelenek halinde yerleşen mukabele buna dayanıyor. Efendimiz ramazanda umrenin de faziletli olduğuna dikkat çekerek; “Ramazan ayında yapılan umre, tam bir hac sayılır yahut da benimle birlikte yapılmış bir haccın yerini tutar” buyurmuştur.
